Marmara Bölgesi, 29 Ekim 2023 tarihinde güçlü bir depremle sarsıldı. Merkez üssü İzmit olarak belirlenen depremin şiddeti, 6.8 büyüklüğündeydi ve bu durum geniş bir coğrafyada, özellikle İstanbul, Kocaeli, Sakarya ve Uşak gibi illerde şiddetle hissedildi. Depremin sosyal medya platformlarında hızla yankı bulması, vatandaşların panik yaşamasına neden oldu. İlk belirlemelere göre, büyük bir can ve mal kaybı yaşanmadığı bildirilse de, birçok kişi evlerini terk ederek güvenli alanlara yöneldi. Uzmanlar, deprem sonrası hazırlıkların önemine dikkat çekiyor ve olası büyük depremler için risk faktörlerini göz önünde bulundurmaları gerektiğini vurguluyor.
İzmit merkezli deprem, sabah saat 10:25’te meydana geldi. 15 kilometre derinlikte gerçekleşen bu sarsıntı, Marmara Bölgesi’ndeki birçok ilde hissedildi. İstanbul'un Avrupa yakasında dahi büyük bir etki yaratan depremin ardından, vatandaşlar medoğal afetlerle ilgili tecrübeleri nedeniyle kısa sürede paniklediler. İlk olarak 112 Acil Çağrı Merkezi'ne yapılan başvurularda, binalarda hafif hasar gördüklerine dair bildirimler yapıldığı belirtiliyor. Ayrıca, bazı bölgelerde yolların kapanması ve elektrik kesintilerinin yaşandığı bildirildi. Öyle ki, birçok kişiye yardım ulaştırma noktasında zor nikti karşılaşıldı. Deprem sonrası, sosyal medya üzerinden gerçekleştirilen paylaşımlarla birlikte durum analiz edilmeye başlandı. İlk belirlemelere göre, can kaybı olmaması, halk arasında bir nebze de olsun rahatlama sağladı. Ancak, uzmanlar bu tür depremlerin bir uyarı niteliği taşıdığını belirtiyor.
Uzmanlar, Marmara Bölgesi'nin jeolojik yapısının depremlere karşı oldukça hassas olduğunu, bu nedenle hazırlıklı olunması gerektiğini ifade ediyor. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Jeoloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Ayhan, "Marmara Bölgesi’nde büyük bir deprem bekleniyor, bu nedenle sarsıntıların ardından insanların, yerle bir olabilecek binalarda dikkatli olmaları gerekiyor" dedi. Depremler sırasında alınacak önlemler hakkında bilgi veren Ayhan, "Evde mutlaka acil durum çantası bulundurun, deprem anında açık alanlara yönelin ve panik yapmamaya çalışın" diye ekledi.
Marmara Bölgesi, tarihsel olarak büyük depremlere ev sahipliği yapmıştır. 1999 İzmit Depremi, bu bölgede yaşanan en yıkıcı depremlerden biridir. Ancak, o günden bu yana gerçekleştirilen pek çok yapı yenilenmesi ve dayanıklılık projeleri, vatandaşların daha güvenli bir yaşam sürmesine katkıda bulunmuştur. Fakat, her deprem sonrası olduğu gibi, bu son olay da yapıların güvenilirliğini bir kez daha sorgulattı. Belediyeler, deprem sonrası anında çözümler üretmek ve vatandaşlarına destek olmak adına harekete geçti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer yerel yönetimler, hasarlı binalar hakkında detaylı raporlar hazırlarken, acil yardım ekipleri de zorlu hava koşullarında saha çalışmalarına başladı.
Son olarak, deprem bilincinin artırılması için eğitimler, kamu spotları ve çeşitli kampanyalar düzenlenmesi gerektiğinin altı çizildi. Uzmanlar, devletin ve yerel yönetimlerin bu tür kampanyalarda daha aktif rol almasının önemine vurgu yapıyor. Deprem gerçeği ile yaşamaya alışan Türkiye, bu tür olayların ardından sadece maddi hasarları değil, psikolojik etkileri de göz önünde bulundurarak uyum içinde hareket etmeli ve hazırlıklarını güçlendirmelidir. Marmara’yı etkileyen bu deprem, bir kez daha afetlere karşı tedbir almanın değerini anlamamıza vesile oldu.