İtalya'nın sağ koalisyon hükümeti, nükleer enerjiye geri dönüş ümitlerini yeniden canlandıran bir yasa tasarısını kabul etti. Bu kabul ile birlikte, 1986'daki Çernobil faciasından bu yana kapalı olan nükleer santrallerinin vedalaştığı ülke, yeni nesil küçük reaktörlere yol açmış oldu.
31 yıl önce meydana gelen Çernobil felaketi sonrasında nükleer enerjiden vazgeçen İtalya, Giorgia Meloni liderliğinde sağ koalisyon hükümetinin nükleer enerjiye geri dönüş adımlarını atmasıyla adından söz ettiriyor. Geçtiğimiz Ekim ayında iktidara gelen hükümet, bugün attığı bu adımla enerjideki dışa bağımsızlığı artıracak somut bir gelişme sergiliyor.
Bakanlar Kurulu toplantısının ardından düzenlenen basın toplantısında, Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Fratin, yasayı ve planlanan süreci ele aldı. Fratin, parlamentonun onaylaması durumunda yasanın 12 ay içerisinde hayata geçirilebileceğini belirtti.
Bakan Fratin, yeni yasanın önceki nükleer deneyimlerinden özellikle bir farklılık arz ettiğini vurguladı. Hükümetin yeni nesil füzyon teknolojilerine tamamen farklı bir mantıkla yaklaştığını ifade etti ve "şimdi büyük ölçekli santrallerin mantığından ayrılıyoruz." şeklinde konuştu.
Bu hükümet onayının ayrı bir önemini işaret eden bir diğer konu, enerji maliyetlerine karşı mücadele anlamına gelecek bir mali destek paketi oldu. Son dönemlerde sürekli artış gösteren enerji maliyetlerine karşı Bakanlar Kurulu, ailelere ve işletmelere yönelik 3 milyar euroluk bir destek paketi onayladı.
1963-1990 yılları arasında nükleer enerji üretilen ve kullanılan İtalya, Çernobil felaketinden sonra gerçekleşen halk oylaması ile nükleer santrallerini kapatmıştı. Ancak 2011'deki bir başka halk oylamasında üretiminin tekrar başlatılmasını öngören bir girişim reddedildi. Dolayısıyla İtalya, bugüne kadar hala nükleer enerji üretmeyen Avrupa'nın büyük ekonomilerinden biri olarak tanınıyordu. Ancak hükümetin bu son adımı, ülkenin enerji politikasında önemli bir dönüm noktası olabilir.