İstanbul’un kalbinde yer alan Fatih ilçesinde, son yapılan araştırmalara göre yer altı fay hatlarının hareketliliği nedeniyle güçlü depremler meydana gelmesi kaçınılmaz hale geldi. 23 Ekim 2023 tarihinde meydana gelen deprem, ilçeyi etkisi altına aldı ve yıkıcı sonuçlar doğurdu. Depremin hemen ardından, Fatih'te bulunan bir bina çöktü. Olay, mahallede büyük bir paniğe neden olurken, yerel halkın güvenliği konusunda soru işaretleri oluşturdu. İlgili makamlar, deprem sonrası yapısal zayıflıkların incelenmesi için harekete geçti.
Fatih’te meydana gelen deprem, çevre binalarda da hasara yol açarken, paniğe kapılan vatandaşlar sokağa döküldü. Yıkılan binanın bulunduğu bölgedeki sakinler, aniden meydana gelen sarsıntının ardından ani bir tehditle karşı karşıya kaldıklarını belirttiler. Çöken bina, 5 katlı olup, geçmiş yıllarda yapılan incelemelerde yapısal zayıflıklar barındırdığı belirtilmişti. Yıkımın ardından, çevredeki binalarda çatlaklar oluştu. Bazı binaların bazı bölümleri tamamen çökmüş, özellikle alt katların büyük zarara uğradığı gözlemlenmiştir. Ayrıca patlayan gaz hatları nedeniyle küçük yangınlar da meydana geldi. Bu durum, mahalledeki güvenlik ve itfaiye ekiplerinin hızlı bir şekilde müdahalede bulunmasını zorunlu kıldı.
Fatih Belediyesi, olayın hemen ardından bölgeye arama kurtarma ekipleri gönderdi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı acil yardım ekipleri de olay yerine intikal ederek, yaralıların sağlık durumunu kontrol altına aldı. Sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, birçok kişinin paniğe kapıldığını ve olayı canlı olarak takip ettiklerini gösterdi. Yerel yönetim, benzer durumların tekrarlamaması için acil önlemler alacaklarını açıkladı. Özellikle, eski yapıların güçlendirilmesi gerektiği ve bu konuda vatandaşların bilgilendirilmesinin önemi üzerinde duruldu. Ayrıca, deprem sonrası alınacak tedbirlerin artırılması ve bina denetimlerinin düzenli şekilde yapılmasının gerekliliği vurgulandı.
Bu tür olayların ulusal bir felaket haline gelmemesi için, vatandaşların güvenliğini sağlamak adına yapı güvenliklerinin artırılması ve bilinçlendirme kampanyalarının düzenlenmesi gerekmekte. Depremden korunma yolları hakkında yerel yönetimlerin, halkı bilgilendirmesi büyük önem taşıyor. Çünkü İstanbul gibi büyük metropollerde yapılacak her atılım, daha fazla hayat kurtarmak için bir adım olacaktır. Bu bağlamda, yaşanan bu olayın hatırlatıcı bir nitelik taşıdığı düşünülüyor. Can ve mal güvenliği açısından alınacak tedbirlerin artırılması, İstanbul’un geleceği adına oldukça kritik bir konu haline geliyor. Fatih’te yaşanan bu son olay, hem yerel hem de ulusal gündemi derinden etkilemiş ve sonraki süreçte yapısal ve sosyal dönüşümlerin kaçınılmaz olduğunu ortaya koymuştur.
Olay sonrası bölge halkında korku ve panik hâkimken, sosyal medyada yapısal zayıflıklar üzerine tartışmalar hız kazandı. Uzmanlar, İstanbul’daki yapıların çoğunun depreme dayanıksız olduğunu ve bu durumun acil önlemler gerektirdiğini vurguladı. Böyle bir olayın tekrar yaşanmaması için, yetkililerden çözüm odaklı adımlar atılması bekleniyor. Ancak, sadece yönetimlerin değil, aynı zamanda vatandaşların da bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, toplumda dayanışma bilincinin geliştirilmesi gerekir.
Bu tür trajik olayların sonrasında yaşananların sadece yıkımla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda yaşanan acıların ve kayıpların toplumsal bilinci artırma potansiyelini taşımaktadır. Geçmişte yaşanan depremlerde olduğu gibi, bu sefer de halkın bilinçlenmesi adına büyük bir fırsat doğmuştur.