Erzincan'da meydana gelen deprem, bölgenin sarsılmasına neden olurken, Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Naci Görür, gelişmeleri dikkatle değerlendirdi. Depremin ardından sosyal medya üzerinden paylaşımlar yapan Görür, hem bilgi notlarıyla halkı bilinçlendirdi hem de önümüzdeki günlerde yaşanabilecek olası durumlara dikkat çekti. Depremler, Türkiye gibi aktif fay hatları üzerinde bulunan ülkelerde sıkça yaşanmakta ve her seferinde hazırlık ve tedbirlerin ne kadar kritik olduğunu gözler önüne sermektedir.
Naci Görür, yaptığı açıklamalarda, deprem öncesinde ve sonrasında alınması gereken önlemlere vurgu yaptı. “Toplumun deprem hakkında bilinçlenmesi, atılacak en önemli adımlardan biri” diyen Görür, ailelerin acil durum planları yapması, deprem çantası hazırlaması ve mutlaka bir güvenli alan belirlemesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, eğitim sisteminde de deprem konularının daha fazla yer bulması gerektiğini vurguladı. “Her bireyin deprem anında ne yapması gerektiğini bilmesi hayati önem taşıyor,” diyen Görür, özellikle çocukların eğitimine değindi. Okullarda düzenli olarak tatbikatların yapılması ve bilgilendirici seminerlerin düzenlenmesi gerektiğini belirtti.
Erzincan’da yaşanan son depremin büyüklüğü ve yıkım gücü, birçok uzman tarafından değerlendirilmekte. Naci Görür, bölgedeki fay hatlarının durumunu da ele aldı. “Depremler, ikinci bir sarsıntının habercisi olabilir. Özellikle Erzincan gibi fay hatlarıyla dolu bir bölgede, geçmişteki depremlere bakıldığında artçı sarsıntılar sık görülebiliyor,” dedi. Bu nedenle, halkın tedirgin olmadan, ancak hazırlıklı bir şekilde yaşamına devam etmesi gerektiğini vurguladı. Görür, “Her ne kadar deprem sonrası korku ve panik oluşsa da, bilinçli davranmak ve hazırlıklı olmak bu tür durumlarda zararı minimize edecektir” diyerek sözlerini sürdürdü.
Depremin ardından afetzedeler için yardım kampanyalarının başlatılması ve devletin bu süreçteki rolüne değinen Görür, toplumun dayanışmasının önemine dikkat çekti. “Kendimize ve komşularımıza yönelik yardımlar, bu tür durumlarda bir kurtuluş yolu ve moral kaynağı olacaktır. Unutmayalım ki, deprem hepimizin ortak sorumluluğudur,” açıklamasında bulundu. İş yerleri, okullar ve diğer kamu alanlarının da depreme dayanıklı hâle getirilmesinin gerekliliğini vurgulayan Görür, bu durumun toplumun güvenliği açısından çok önemli olduğunu ifade etti.
Son olarak, depremlerin yıkıcılığı karşısında önlem almanın, farkındalığın artırılması ve izlenecek yolların belirlenmesi gerektiğini belirten Naci Görür, aynı zamanda böyle afetler karşısında sosyal medyanın etkin kullanımını da önerdi. “Bu platformlar, gelişen durumlardan haberdar olma açısından etkili olabilir, ancak doğru bilgiler her zaman tercih edilmelidir. Yanlış bilgiler, panik yaratmakla kalmaz, insanların hayatını da tehlikeye atar,” diyerek sözlerine son verdi.