Son dönemde meydana gelen doğal afetler ve güvenlik tehditleri, Avrupa Birliği'ni harekete geçirdi. AB, tüm vatandaşların 72 saat boyunca ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde acil malzeme bulundurmalarını tavsiye ediyor. Bu çağrı, Avrupa genelinde, özellikle de olası felaket durumlarında kişisel hazırlığın önemine dikkat çekmek amacıyla yapıldı. Avrupa Komisyonu'na göre, ani bir acil durumda hayatta kalabilmek için gerekli olan temel malzemeleri temin etmek her bireyin sorumluluğu olarak görülmelidir.
Son yıllarda Avrupa'da, iklim değişikliği sebebiyle meydana gelen doğal afetler, terör tehditleri ve sağlık krizleri gibi çeşitli acil durumlar yaşanıyor. Bu durumlar, her bireyin kendi güvenliği için hazırlıklı olmasının gerekliliğini ortaya koyuyor. Avrupa Komisyonu’nun raporuna göre, bireylerin, evlerinde en az üç gün boyunca yetecek gıda, su, ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerini bulundurmaları, herhangi bir felaket anında hayatta kalma şansını büyük ölçüde artırmaktadır.
AB'nin bu acil hazırlık çağrısı, özellikle son zamanlarda yaşanan olaylar ışığında daha da önem kazandı. Örneğin, 2021'de Almanya ve Belçika'da meydana gelen sel felaketleri, insanları hazırlıksız yakalamış, birçok insan hayatını kaybetmiş ve ciddî maddi kayıplar yaşanmıştır. AB yetkilileri, doğal afetlerin yanı sıra, COVID-19 pandemisi sürecinde yaşanan kıtlıklar ve sağlık sistemi üzerindeki baskılar nedeniyle de bireysel hazırlığın ne kadar kritik olduğunu vurguluyor.
AB, 72 saat boyunca yetecek malzemeleri hazırlarken nelere dikkat edilmesi gerektiği konusunda da ayrıntılı bilgiler sundu. İlk olarak, su ve gıda temin etmek gerekiyor. Her bireyin, acil durumlar için en az 2 litrelik su rezervine sahip olması, yaşamsal önemi göz ardı edilemeyecek bir konudur. Gıda olarak ise, konserve, kuru gıda ve uzun raf ömürlü ürünler tercih edilmeli. Ayrıca, acil durum çantasında yer alması gereken diğer temel malzemeler arasında bir el feneri, yedek piller, ilk yardım malzemeleri, hijyen ürünleri ve önemli belgelerin kopyaları bulunmaktadır.
Bir bireyin acil durumda olduğu kadar, aile bireylerinin de ihtiyaçlarını düşünmesi gerektiği belirtiliyor. Çocuklar, yaşlılar veya engelli bireyler için özel malzemeler ve yardımcı ekipmanlar da eklenmelidir. Ayrıca, hayvanları olanların, evcil hayvanları için de yiyecek ve su sağlama gerekliliği unutulmamalıdır. Hatta, AB, acil durum sırasında iletişimi sağlamak adına herkesin bir acil durum planı oluşturmasını ve bu planı aile üyeleriyle paylaşmasını öneriyor.
Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise hazırlıkların sürekli güncellenmesidir. Zamanla, gıdaların son kullanma tarihleri geçebilir ya da malzemelerin durumu bozulabilir. Bu nedenle, acil durum çantanızdaki malzemeleri belirli aralıklarla kontrol etmek ve gerekli yenilemeleri yapmak kritik öneme sahiptir.
Bunun yanında, AB'nin bu çağrısına uymak sadece bireysel güvenlik noktasında değil, aynı zamanda toplumsal dayanışma açısından da önemlidir. Acil durum hazırlığına katkıda bulunmak, toplumdaki herkesin güvenliğini sağlamaya yardımcı olur. Yerel topluluklar, bu tür önlemler alarak, kriz anlarında daha etkili bir şekilde yan yana gelebilir ve daha hızlı bir biçimde felaketlere müdahale edebilir.
Sonuç olarak, Avrupa Birliği'nden gelen bu acil hazırlık çağrısı, sadece bireylerin değil, tüm toplulukların risklere karşı daha dayanıklı hale gelmesi adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Olası tehlikeler karşısında hazırlıklı olmanın getireceği avantajları asla göz ardı etmemek gerekiyor. 72 saat yetecek malzeme bulundurarak, kendi güvenliğinizi sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda çevrenizdeki insanların da güvende olmasına katkıda bulunacaksınız. Bu nedenle, acil durum hazırlıklarına bir an önce başlayarak hayat kurtaran bir önlem almış olacaksınız.